Boyalar bağlayıcı, pigment, çözücü, dolgu ve diğer katkı maddeleri olmak üzere beş ana bileşenden oluşuyor. Gelin, evimize yeni bir soluk getiren boyaların yapılarını yakından inceleyelim.

Bağlayıcı

Boyaya genel özelliğini veren bağlayıcılar pigment ve dolgu maddelerini birbirine bağlıyor. Boyanın ana maddesi olan bağlayıcı boyanın kuruma süresini, parlaklığını, sağlamlığını ve dış etkenlere karşı dayanıklılığını belirliyor.
Bağlayıcılar hem doğal hem sentetik yollarla elde edilebiliyor ve bu şekilde boyanın türüne de isim veriyor. Doğal bağlayıcılar olarak çam reçinesi, kömür katranı, nitroselüloz ve yağlar kullanılıyor. Sentetik bağlayıcılar da alkid reçine, klor kauçuk, epoksi reçine, fenolik reçine, vinil reçine, polyester, akrilik ve silikat olarak sınıflandırılıyor.

Pigmentler

Boyaya rengini ve örtücü özelliğini veren toz haldeki katı taneciklere pigment deniyor. Çözünmeyen bu toz parçacıklar doğal veya sentetik yollarla elde edilebiliyor. Organik, inorganik, metalik, sedefimsi ve monomer olmak üzere beş çeşidi var. Pigmentler ne kadar kaliteli olursa boyanın ömrü de o kadar artar.

Çözücüler

Boyayı uygulamak kolaylığı sağlayan ve kıvamını belirleyen maddeye çözücü deniyor. Çözücü olarak kullanılan başlıca maddeler arasında tiner, su, toluen, ksilen ve white spirit var. Boyanın çok yoğun ve katı olması durumunda bu maddelerden birini kullanarak doğru bir kıvam elde edebilirsiniz.

Dolgu malzemeleri

Dolgu malzemeleri boyaya hacmini ve yoğunluğunu veriyor. Kolay uygulanabilir boyalar az dolgu malzemesi içeriyor.

Katkı malzemeleri

Boyayı homojen hale getirmek için içeriğinin %1-2’sini oluşturacak kadar katkı malzemesi kullanılıyor. Bu katkı malzemeleri çökme ve kabuk önleyici, kurutucu, köpük kesici ve film oluşturma özelliklere sahip.